Güneş’e En Yakın İnsan Yapımı Araç: Parker Güneş Sondası
ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi’ne (NASA) ait bir uzay aracı, tarihte Güneş’e en fazla yaklaşan insan yapımı araç unvanını aldı. Parker Güneş Sondası, olağanüstü miktarda radyasyona ve yüksek sıcaklığa maruz kalarak Güneş’in dış atmosferini ziyaret etti. Güneşin arka tarafında bulunduğu için bir süredir sinyal alınamayan araç, sonunda 26 Aralık’ta ilk sinyalini gönderdi. Gönderilen verilere göre, araç saatte 692 bin kilometre hıza ve 980 santigrat derece ısıya ulaştı.
BBC Türkçe’nin bildirdiğine göre, NASA aracın işlevsel olduğunu ve Güneş’e 6,1 milyon kilometre kadar yaklaştığını duyurdu. Bu mesafe, Dünya ile Ay arasındaki mesafenin yaklaşık 16 katı ve Dünya ile Güneş arasındaki mesafenin ise 24’te biri kadar.
2018 Yılında Fırlatılmıştı
NASA’nın bilim projeleri direktörü Dr. Nicola Fox, “İnsanlar uzun yıllardır Güneş’i incelemekte ancak bir atmosferi ziyaret etmeden onu tam olarak anlayamayız” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Parker, 2018 yılında fırlatılarak Güneş Sistemi’nin merkezine doğru yol aldı. Şimdiye kadar 21 kez Güneş’e yaklaşan ve her seferinde daha da yaklaşan uzay aracı, 24 Aralık’taki geçişiyle yeni bir rekora imza atmıştı. Parker, önceki geçişinde Güneş’e 6,2 milyon kilometreye kadar yaklaşmıştı. Bu mesafe oldukça uzak görünse de Dr. Fox, “Biz Güneş’e 93 milyon mil uzaktayız. Yani Güneş ile Dünya arasındaki bir metrelik mesafe gibi düşünürsek, Parker Uzay Sondası sadece dört santimetre uzağında demektir. Yani oldukça yakın bir mesafe.” şeklinde açıkladı.
Uzay Aracı, Kalkan İle Korunuyor
Güneş aracı, özel bir kalkanla korunarak Güneş’in atmosferine hızla giriş çıkış yapabiliyor. Araç, saniyede 191 km hızla ilerleyerek insan yapımı tüm taşıtlardan daha hızlı hareket ediyor. Bu hızla Londra’dan New York’a sadece 30 saniyede ulaşılabileceği belirtiliyor.
Ancak neden Güneş’e bu kadar yaklaşmayı hedefliyoruz? Bilim insanları, uzay aracının Güneş’in atmosferinin en dış tabakasını geçerek uzun süredir süren bir gizemi çözebileceğine inanıyor. Fifth Star Labs’den astronom Dr. Jennifer Millard, “Güneş’in dış atmosferi olan Korona çok yüksek sıcaklıklara ulaşıyor ve neden bu kadar sıcak olduğu hala bilinmiyor” diyerek devam etti: “Güneş’in yüzey sıcaklığı yaklaşık 6000 derece, ancak Korona milyonlarca dereceye kadar ulaşabiliyor. Bu atmosfer, yüzeyden oldukça uzakta olmasına rağmen nasıl ısınıyor?”
Güneş Rüzgarının Anlaşılması Bekleniyor
Bilim insanlarının bu seyahat sayesinde, koronadan sürekli yayılan parçacık akımı olan Güneş rüzgarını daha iyi anlamaları bekleniyor. Bu parçacıklar Dünya’nın manyetik alanıyla etkileşime girerek Kutup Işıkları gibi göz alıcı renkli görüntüler oluşturuyor. Ancak bu jeomanyetik fırtınalar, elektrik sistemlerini ve iletişim sistemlerini olumsuz etkileyebiliyor.
Dr. Millard, “Güneş, hareketleri, uzay hava olayları ve Güneş rüzgarını anlamak Dünya’daki yaşam için kritik önem taşıyor” diyerek konuştu. NASA’nın bilim insanları, uzay aracının Dünya ile iletişiminin kesildiği günlerde heyecan içindeydiler. Nicola Fox, Parker’dan ilk sinyali aldıktan sonra Dünya ekibinin araca iyi olduğu mesajını iletmek için kalp emojisi gönderdiğini belirtmişti.
(ALINTI)