TCMB analizi: Firmaların döviz biriktirme eğilimi zayıflıyor

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) blog sayfası Merkezin Güncesinde yer alan “Reel Sektörün Döviz Talebi Gelişmeleri” başlıklı analizde, 2021 Ocak-2025 Mayıs dönemindeki döviz akımı gelişmelerinin, firmaların döviz gelirlerini biriktirme eğiliminin zayıfladığına işaret ettiği belirtildi.

TCMB’nin internet sitesinde Piyasalar Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Süleyman Kutalmış Özcan, Yapısal Ekonomik Araştırmalar Genel Müdürlüğü Müdürü Kadir Gürci, Piyasalar Genel Müdürlüğü Uzman Yardımcısı Ömer Faruk Karaahmetoğlu, Yapısal Ekonomik Araştırmalar Genel Müdürlüğü Uzman Yardımcısı Muhammed Furkan Erdoğan tarafından hazırlanan analiz yayımlandı.

Analizde, firmaların ithalat ödemeleri, finansal yükümlülükler, kur oynaklığına karşı korunma ihtiyacı ve yatırım tercihi gibi nedenlerle döviz talep edebildiği belirtilirken, bu talebi etkileyen unsurların belirlenmesinin finansal istikrar ve para politikası etkinliği açısından önemli olduğu aktarıldı.

Firmaların döviz talebine ilişkin yaygın olarak kullanılan göstergelerden birisinin, yabancı para (YP) mevduatların toplam mevduat içindeki payı olduğu belirtilen analizde, “Parasal sıkılaşma ile birlikte, firmaların YP mevduat oranı, 2023 yılı Haziran ayındaki yüzde 60,7 seviyesinden gerileyerek 2025 yılı Haziran ayı itibarıyla yüzde 35 seviyesine düşüyor.” denildi.

Analizde, YP mevduat payındaki gerilemenin firmaların döviz biriktirme eğilimindeki azalışa işaret etmesine karşın reel sektörün yavaşlayan döviz talebinin akım verilerde daha net görüldüğü kaydedildi.

Bunun için firmaların spot ve vadeli piyasalarda döviz işlemlerinin, dış ticaret kaynaklı net döviz gelirlerinin ve YP cinsi kredi kullanım ve geri ödemelerinin de dikkate alınması gerektiği belirtilen analizde bu amaçla, firmaların başlıca döviz giriş ve çıkışlarını netleştirerek firma bazında döviz akımının hesaplandığı aktarıldı.

Analizde, döviz akımının pozitif olmasının firmanın döviz biriktirdiğini, negatif olmasının ise firmanın mevcut döviz stokunu azalttığını gösterdiği aktarılırken, bu çerçevede reel sektörün 2021 Ocak-2025 Mayıs dönemindeki döviz akımı gelişmelerini incelendiği belirtildi.

Bulguların, firmaların döviz gelirlerini biriktirme eğiliminin zayıfladığına işaret ettiği kaydedilen analizde şu değerlendirmeler yapıldı:

“Döviz akımını firma gruplarına göre incelediğimizde, zayıflamanın net ihracatçı firmalardan kaynaklandığı görülüyor. Sıkılaşma döneminde ihracatın ve YP kredi kullanımının yükselmesine karşın döviz akımının azalması net ihracatçı firmaların döviz satışlarının arttığına işaret ediyor. Net ithalatçı firmaların döviz akımı ise aynı dönemde negatif ve yatay seyrediyor. Bu durum net ithalatçı firmaların döviz ihtiyacının önceki döneme benzer şekilde devam ettiğini gösteriyor.”

Analizde, döviz akımının seyrinin firmaların döviz talebinin zaman içerisinde azaldığını ve reel sektörün son bir yılda net döviz satıcısı konumuna geldiği kaydedilerek, bu eğilimin döviz kurlarında oynaklığın görüldüğü mart ayından sonra bir miktar yavaşlasa da firmaların nette döviz satıcısı olmaya devam ettiği bildirildi.

Bununla birlikte, reel sektörün döviz alımlarında net ithalatçı firmaların payının arttığı aktarılan analizde, 2021 Ocak-2023 Mayıs döneminde ortalama yüzde 57 civarında seyreden bu payın, parasal sıkılaşma dönemiyle birlikte yüzde 65 seviyesine yükseldiği belirtildi.

Analizde, son dönemdeki döviz talebinde firmaların ithalat kaynaklı ihtiyaçlarının daha belirleyici olduğu kaydedilerek, reel sektörün yakın dönemdeki net döviz talebini sektörel kırılımda da incelendiği ifade edildi.

Son 12 ayda döviz alımı döviz satımından fazla olan sektörlere odaklanıldığında bu sektörlerin toplam net döviz alımındaki en yüksek payın, başta enerji ile ilgili sektörler olmak üzere otomobil ticareti, demir-çelik, kimya ve telekomünikasyon gibi ithalatçı sektörlerin oluşturduğunu kaydedildi.

Analizde, özetle, parasal sıkılaşma döneminde firmaların döviz biriktirme davranışında ve döviz talebinde net bir değişim gözlendiğine dikkati çekilerek, şu ifadelere yer verildi:

“Net ihracatçı firmalar finansal sisteme döviz arz ederken net ithalatçı firmalar uzun dönem ortalamasına yakın bir döviz talebi sergiliyor. Yakın dönemde görülen döviz alımlarında da net ithalatçı firmaların dış ticaret ödemeleri belirleyici oluyor. Bu gelişmeler net ihracatçı firmaların döviz arzına yaptığı katkının sürdüğüne işaret ediyor.”

Related Posts

6.5 milyon memur ile memur emeklisinin kaderi hakeme kaldı: Zamda anlaşma yok

Yaklaşık 6.5 milyon memur ile memur emeklisinin zam pazarlığı anlaşmazlıkla sonuçlandı. İktidar enflasyon tahminlerinin bile altında kalan teklifinde ısrar etti. Son kararı çoğunluğunu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın belirlediği hakem kurulu verecek. 11 hizmet kolunda ise anlaşma sağlanarak imzalar atıldı. 

Tofaş fiyatına alınabilecek sıfır araçlar ortaya çıktı

Otomobil piyasasında 1 milyon TL sınırı aşıldı. Ancak hala Tofaş fiyatına denk gelecek modeller de var. İşte güncel fiyatlarıyla öne çıkan sıfır araçlar…

Alaattin Aktaş: 15-34 yaş grubundaki 24 milyon kişiden 6,5 milyonu ne eğitimde ne istihdamda

Alaattin Aktaş: 15-34 yaş grubundaki 24 milyon kişiden 6,5 milyonu ne eğitimde ne istihdamda

Memurlar sokağa indi! Çalışma Bakanlığı’nın önüne ekmek bıraktılar

Zam teklifini protesto etmek için iş bırakan memurların protestoları sürerken Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Orhan Yıldırım, Çalışma Bakanlığı’nın önüne ekmek bıraktı. Yıldırım “Ekmekten koparttığım parça, bütün emekçilere hak görülen parça. Şu an Çalışma Bakanlığı’nın önüne koyacağım parça, ne yazık ki Türkiye’nin yüzde 80’lik gelirinin, patronlara, şirketlere ayrılan pay” dedi.

Türk Sıcak Hava Balonlarına Yurt Dışından Talep Var

Ulaştırma Bakanı Uraloğlu, Türk yapımı 42 sıcak hava balonunun 11 ülkeye ihraç edildiğini açıkladı.

Tatil için erken rezervasyon yaptıranlar dikkat! Ödemenizi geri alabilirsiniz

Konaklama sektöründe boş odaları doldurmak için yapılan son dakika indirimleri, erken rezervasyon fiyatlarının bile altına indi. Bu durum tüketicilerin tepkisine yol açarken, uzmanlar erken rezervasyon güvenilirliğinin zedelendiğine dikkat çekiyor ve tüketicilere tesislerden fark iadesi talebinde bulunulmasını öneriyor.