Spor medyasının nöbetçi amiri yazarsa, önüne gelen raporlardan yazar.
Arkası dolu.
Kulüplerde olup bitenden anında haberdar olurum.
Olur olmaz da, gerekeni yaparım. Türk ordusunda nöbetçi subayı neyse, medyanın nöbetçi amiri de odur. .Nerede ne olmuş, hangi kulüpte kuş uçmuş, nöbetçi çavuşları bana bildirir. Nöbetçi subay 24 saat oranın kralıdır!
Ben medyanın kralı değilim, nöbetçi amiriyim(!)
Ben herkesin dosyasına sicil notunu düşerim.
Her kulüpte ne olur ne biter, bütün bilgileri nöbetçi çavuşları bana getirir.
Beşiktaş kongresini uzaktan takip ettim. Başkan adayları farklı vaatlerde bulundular.
İyi de kardeşim, neden ‘hayal’ sattınız.
Cem Uzan’ı geçtiniz!
Bir şey dikkatimi çekti. Hasan Arat ile Sicil Kurulu kongre öncesi gerilim yaşadılar.
Sayın Arat, daha başkan olmadan kulübün önemli kurulu ile ne alıp veremediginiz vardı acaba?
Merak ettim.
Serdal Adalı’nın yemeğine katılmışlar.
Siz davet ettiniz de, gelmediler mi?
Etseniz gelirler.
Kalkıp, Sicil Kurulu istifa etsin dediniz.
Yapmayın etmeyin.
Kulübün üyelikler ile ilgili her konuda belirleyici rol oynayan Kurul Başkanı Şahap Önkol ve ekibi yıllardır iğne ile kuyu kazıyorlar.
Kılı kırk yarıyorlar.
Bunu ben demiyorum. Herhangi bir üyeye sorun farklı söylemde bulunmaz.
Hal böyle iken, yöneticileriniz Sicil Kurulu’na baskın yapıyor.
Yani burası sosyal medya fenomeni soytarıların mekanı mı!
Yöneticiler, kurumdaki tüm dosyalara el koymuş. Neymiş ‘denetleme’ iste zaten verirler.
Amaç farklı mobing.
Hiç yakışmıyor hiç.
Beşiktaş, başkanlık sistemi ile yönetiliyor. Başkan’dan habersiz kuş uçmaz.
Böyle bir durum 121 yıllık dev çınarın tarihinde yoktur. Yapmayın etmeyin.
Gözüm üstünüzde! Göreve yeni geldiniz. Ama kendi deyiminiz ile 1.5 senedir hazırlıklar yaptınız. Sinerjinizi, enerjinizi küçük iç hesaplaşmalara vermeyin.
Takımın hocası yok. Transfer ihtiyacı çok.
Ne sözler verdiniz. neler yapmaya başladınız. Dünyanın her ülkesinde 12 dakikada istediğiniz kişiye, kulübe ulaşıp işi çözme çevreniz olduğunu söylediniz.
Bir ayı geçti bir hoca alamadınız.
Yok yok, böyle başlamaz. Başlasa gitmez. Gidemez.
Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol demiş Mevlana.
Hani nerde.
Bunları görünce kızıyorum. Ayrıca tek bu olsa ses çıkarmam. Daha neler neler duyuyorum. Okuyorum.
Gazeteci için önce iş, sonra alış veriş gelir. Tamam. Amma gönülden bağlı olduğum kulübüm çile dolu kalbimi darlıyor. Nutkum tutuluyor. Nefes alamıyorum. Sahamıza gelen elini kolunu sallayıp üç puanı alıp gidiyor.
‘Burası Beşiktaş alayına gider’ diye taraftar isyan ediyor.
Yok öyle. Burası Beşiktaş.
Akıllı olun!..
Beşiktaş’ın sahibi taraftarıdır.